ARAMA
Karamürsel Belediye Başkanlığı

Yağma Hasan Böreği

Geri
Yağma Hasan Böreği

Yaşayan tarihi lezzet;
Yağma Hasan Böreği

Karamürsel sadece pehlivanlarıyla değil, yöresel lezzetleriyle de ünlü. İlçeye gelenler, 81 yıllık tarihe sahip olan nefis Yağma Hasan Böreği’ni yemeden dönmüyor.
 

Körfezin incisi Karamürsel; doğasıyla, tertemiz havasıyla, tarihi değerleriyle ve pehlivanlarıyla olduğu kadar, her biri birer marka olmuş kendine has lezzetleriyle de ünlü. Bu lezzetlerin başında da kuşkusuz, meşhur Yağma Hasan Böreği geliyor. Karamürselliler için adeta bir bağımlılık haline gelen ve günün her saati tüketilen Yağma hasan Böreği, çevre il ve ilçelerden gelen lezzet düşkünlerinin de uğrak noktası. İsterseniz şimdi gelin, 81 yıldır hiç değişmeyen özel bir tarifle pişirilen Yağma Hasan Böreği’nin hikayesine birlikte göz atalım.

VAZGEÇİLMEZ LEZZET

Şu anda 45 metrekarelik şirin dükkanında hizmet veren Yağma Hasan Böreği’nin hikayesi, bundan tam 81 yıl önce küçük bir seyyar arabayla başlıyor. İlk olarak merhum Hasan Kılıç tarafından 1937 yılında üretilen bu nefis börek, Karamürsel sokaklarında satılmaya başlandığı andan itibaren, ilçe halkı tarafından seviliyor ve yıllar içerisinde de ‘ilçenin vazgeçilmezleri’ arasındaki yerini alıyor. Peki, bu leziz böreğin adı nereden geliyor dersiniz? Onun da hikayesi şöyle:

ADI NEREDEN GELİYOR?

Börek ustası Hasan Kılıç’ın börekleri o kadar nefis, öyle lezzetli olurmuş ki daha seyyar arabasıyla Karamürsel sokaklarına çıktığı anda, ilçe halkı arabanın başına toplanır, börekleri adeta yağmalarcasına kapışırmış. İşte bu nedenle böreğin adı ‘Yağma Hasan’ın Böreği’ olarak kalmış. Adı ve lezzeti hala yaşatılan Yağma Hasan Böreği, bugün markanın 3’üncü kuşak temsilcisi Ali Nail Erol’e emanet.

GÜNÜN HER SAATİ

Ali Nail Erol, Yağma Hasan Böreği’ni şu anda kardeşi Ali Fuat Erol ile birlikte işletiyor. İki kardeş, dükkanı her sabah saat 05.00’te açıyor. Fırından mis gibi kokusuyla çıkan sıcacık börekler, 05.30’da tezgahtaki yerini alırken ilk müşterilerde kapıdan girmeye başlıyor. Yanında bir bardak demli çay ya da ev yapımı limonatayla tadına doyulmayan Yağma Hasan Böreği’nin müdavimleri bu nefis böreği sadece kahvaltıda değil, günün her saati tüketiyor. Üst katı imalathane olarak kullanılan 2 katlı dükkandaki hareketlilik gün boyu devam ediyor.

ÜÇÜNCÜ KUŞAK TEMSİLCİ

1937 yılında dedesinin başladığı işi dayısı Halil Kılıç’tan devralan ve Yağma Hasan Böreği’ni tam 25 yıldır işleten Ali Nail Erol, böreğinin sırrını şöyle açıklıyor: “Dedem böreğin hamurunu ipek gibi incecik açarmış, bu nedenle börek çok lezzetli oluyormuş. Tezgâha düştüğü an insanlar yağmalarcasına kapış kapış alıyorlarmış. Sonra dedemin arabasına Yağma Hasan’ın Böreği yazmışlar, dükkân açılınca da aynı isimle yoluna devam etmiş. Biz de bu tarife uygun olarak incecik açıyoruz böreğin hamurunu.

YEMEK İSTEYEN BURAYA GELSİN

Bu böreği yapmak için çok büyük tezgahınız olmalı. Elle açılan ve bir gün dinlendirilen yağlı hamuru incecik hale getirmek için ustalık gerekiyor. Pişme süresi 15 dakika olan Yağma Hasan Böreği’nin kıymalı, peynirli, patatesli ve ıspanaklı çeşitleri var. Baharatı ve kullandığımız malzemelerin kalitesi de böreğin tadını eşsiz kılıyor.” Dedesinden emanet aldığı Yağma Hasan markasını 25 yıldır özveriyle yaşatan Ali Nail Erol, “Bu börek bizim her şeyimiz. Olmazsa olmazımız. Biz börekle yaşıyoruz” diyor ve devam ediyor:

BEĞENMEYEN YOK

“Bu işi oğluma da öğrettim. O da işimizi Karamürsel’de devam ettirecek. Biz Karamürsel’in dışına çıkmayı, şubeleşmeyi asla düşünmedik çünkü şubeleşirsek aynı kaliteyi yakalayamamaktan endişe ettik. Bu böreği yemek isteyen Karamürsel’e gelsin dedik ve öyle de oldu. Yaz aylarında turistler ve yazlıkçılar böreğimizi yemeğe geliyor. Bu da bizi mutlu ediyor. Kışın günde 15 kilo, yazın ise yaklaşık 25 kiloya börek satıyoruz. Bugüne kadar şu kapıdan mutsuz çıkan, tadını beğenmeyen bir kişi olmadı.”